Besin Alerjileri Astım Hastalığına Neden Olur mu ?
Dünyada alerjik hastalıklara bakıldığında en başında besin alerjileri geliyor. Besin alerjileri, solunum yolu kaynaklı olan alerjileri tetikliyor ve ülkemizde her 13 çocuktan birinde görülüyor.
Besin alerjilerinin önemine dikkat çeken uzmanlar, Avrupa ‘ya bakıldığında en önemli iş günü kaybı nedeni olan, son derece tehlikeli sonuçlar doğuran astım gibi solunum yolu alerjilerinin temeline inildiğinde genel olarak besin alerjisi bulunduğunu biliniyor. Özellikle çocuklara bakıldığında, temelinde genel olarak besin alerjisi olan alerjik nezlenin, günlük fiziksel ve sosyal aktivitelere katılımı engellediği, okul günü kayıplarına yol açmasına neden oluyor.
İnsanların hayatları boyunca karşılaştığı, bütün besinlere karşı alerji yapma potansiyeli bulunuyor, en sık besin alerjisi yapan gıdaların başında ise yumurta, süt, buğday, fındık fıstık gibi çerezlerin, deniz ürünleri ve deniz kabukluları bulunuyor. Besin alerjileri genel olarak erken çocukluk dönemi içerisinde, başlama eğilimi gösterir ancak anne karnındayken de başlayabileceği gibi erişkin yaşlarda veya yaşlılıkta da ortaya çıkabilme potansiyeli bulunur. Çocukluk esnasında başlayan besin alerjileri genel olarak %80-90 oranlarında geçer, %10-20 oranlarında besin alerjileri ömür boyu olarak devam edebilir. Besin alerjileri bazı durumlarda hafif alerjik bulgular ile kendini belli ederken bazı durumlarda ise hayati tehdit eden, ANAFILAKSI adı verilen, ani olarak gelişen bütün vücut fonksiyonlarının birdenbire durduğu şok şeklinde ortaya çıkabilir. Besin alerjilerinin belirtileri etkilenen organa göre değişiklik gösterir. Besin alerjilerini vücutta tutunamadığı organ veya sistem bulunmamaktadır. Besin alerjilerinden kaynaklanan en tipik beklenti ciltte kaşıntı, kızarıklık veya döküntü görülmesidir. Fakat besin alerjileri bu görülen bulgular dışında birçok organı da tutma potansiyeli bulunmaktadır.
Besin alerjilerinin, ciltte: kuruluk, hassasiyet, kaşıntı, kızarıklık döküntü, ürtiker veya kurdeşen adı verilen lezyonlar ve çocukluk çağı egzaması adı verilen atomik dermatit yapabilir. Alerjiler burunda: akıntı, kaşıntı, tıkanıklık, kokulara karşı aşırı hassasiyet ya da koku alamama, hapşırma ve arkaya akıntı yani geniz akıntısıyla gözlerde: kızarıklık sulanma, kaşıntı, geçmeyen ve sık tekrar eden kulak yolu enfeksiyonları, geniz eti ve bademcik büyümesi kulakta: su toplaması, hava yollarını tutması sebebiyle sıklıkla tekrar eden Krup denilen, genel olarak aniden sabaha karşı ortaya çıkan ve gürültülü havlar tarzda öksürükler, geçmeyen yada sık tekrar eden sinüzitler olarak kendini gösterir. Bronşlarımızı tutması sebebiyle sık sık ortaya çıkan öksürük, hırıltı ve nefes darlığıyla gelişen alerjik bronşit yada Astım, sindirim sistemimizi tuttuğunda bulantı, karın ağrısı, kusma, ishal, kabızlık ve reflü gelmektedir.
En fazla dikkat edilmesi gerek durumun, besin alerjisine bağlı olarak gelişebilen anafileksi olduğuna vurgu yapan uzmanlar, besin alerjisi teşhisinin tam olarak yapılmasının hastanın öyküsüne, bulgularına, fiziki muayyenine, alerjik deri testlerine yada kanda spesifik olarak bakılan IgE ile konulabilmektedir. Tedavi esnasında alerjik olunan besin ve o besinin türevlerinin tamamen diyetten çıkarılması gerekir.
YORUM GÖNDER