Damar Tıkanıklığı Tedavisinde Girişim Ne Zaman Gerekli Olur ?
- 22/11/2016 - 10:57
- 0 Yorum
- 909 görüntüleme
Damar Tıkanıklığı Tedavisinde Girişim Ne Zaman Gerekli Olur ?
Sağlık sorunları akla geldiği zaman sizlerin de sıklıkla duyduğu başlıca rahatsızlıklar arasında damar tıkanıklıkları bulunmaktadır. Güncel medyayı takip ettiğinizde uzman doktorlar başta olmak üzere, diyetisyenler, alternatif tıp dalında uzman olanlar sürekli olarak alınmaması gıdıları sıralarken sonuç olarak damar tıkanıklığına yol açacağının önemine dikkat çekiyorlar. Bu yazımızda damar tıkanıklığı tedavisinde uygulanan teknikler ve müdahalenin hangi durumlarda gerektiği konusunda bilgileri detaylarını sizlere aktaracağız.
Bacağa kan taşımakla görevli olan damarların tıkanıklığı yada darlığı olarak tanımlanan tıp dilindeki adı ile periferik arter hastalığı toplumda sizlerin tahmin edebileceğinizden daha sık görülen rahatsızlıklar arasındadır. 60 yaşın üzerinde olan bireylerde görülme sıklığı yüzde 5-10 gibi bir oranda olmasına karşın, 80 yaş üzerine gelindiğinde bu oran yüzde 25’lere kadar çıkabilmektedir. Daha açık bir şekilde anlatmak gerekirse tanıdığınız her 4-5 yaşlı bireyden birinde bacak damarlarında tıkanıklık olması olasılığı oldukça yüksektir.
Bacak damarlarında tıkanıklık bulunan bir bireyin en fazla endişe duyduğu konuların başında, bacağını kaybetmek bulunmaktadır. Uygun tedavi uygulandığı durumlarda bacak damarı tıkalı olan bireylerin bir yıl içerisinde durumlarının daha da kötüleşme riski yüzde 25 gibi oldukça düşük oranlardadır. Bu hasta olan bireylerin büyük bir bölümünde kullanılan ilaçlar karşılık verir ve sonuç olarak herhangi bir girişime gerek kalmadan iyileşme sağlanabilir. Fakat genel olarak bakıldığında yüzde 5 gibi oranlarda hasta bireylerin bacağının kurtarılabilmesi için bir ameliyata yada balon anjiyoplastiye gerek duyulmaktadır. Bu uygulanan müdahalelerle hasta bireylerin yüzde 60-80 gibi oldukça yüksek oranlarda bacağını kaybetmesi engellenmiş olur. Özet olarak, uygun tedavi yapılması durumunda periferik arter hastalığı grubunda genel olarak bakıldığında yılık olarak bacağı kaybetme oranı yüzde 1-2 gibi çok düşüktür. Riskin bu denli düşük olmasından dolayı da her tıkalı olan damarın açılmasının gereği duyulmamakta.
Damar Tıkanıklığı Tedavisinde Girişimin Mutlak Gerekli Olduğu Haller Nelerdir ?
Damar tıkanıklığı tedavisinde ; Bacak damarları tıkalı olduğu durumlarda girişimin mutlaka gerekli olduğu iki önemli durum bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi bireyin kanının kaslara az gelmesine bağlı olarak istirahat ağrısının çok fazla olması, ikincisi önemli olan neden ise ayakta iyileşmeyen yara yada gangrenlerin gelişme göstermesidir. Bu belirttiğimiz ikinci durum genel olarak diyabetli olan hastalarda daha sık olarak rastlanır. Bu her iki durumda da ameliyat yada anjiyoplasti (balon yada stent ile damar genişletme) uygulanır bacağa yeterli olarak kan akışı sağlanmadığı durumlarda bacak kaybedilmesi mümkündür. Bireyin eğer yürüme mesafesi giderek kısalmaya başlaması durumun da doktor ile görüşüp, karar verildikten sonra girişim uygulaması yapılabilir. Özellikle bireyin yürüme mesafesi 100 metrenin altına düşmeye başladı ise girişim mutlak olarak ön plana çıkar. Bu durumların dışında bireyin yürüme mesafesi 100 metrenin üzerinde ise yada bireyde bacak damarı tıkanıklığı tamimiyle tesadüf üzerine bulundu ise ve hiçbir şikayet sebep olmuyorsa girişim gerekmez ve önerilmez. Periferik arter hastalığında uygun tedavi yöntemi genel sağlık açısından çok daha önemlidir. Bacağı kaybetme riski son derece düşük olmasına rağmen kalp krizi yada felç oranları oldukça yüksektir. Bu sebeple uygun tedavi ve aynı zamanda tedaviye uyum azami iyileşme sürecinde büyük önem taşır.
YORUM GÖNDER