Haarp; yüksek frekanslı aktif orora araştırma programı kısaltmasıdır. Son yıllarda tartışma konusu haline gelen konulardan bir tanesi de iklimlerde meydana gelen değişmeler olmaktadır. Bu tartışmalar uzun bir süreden beri yapılıyor. Öyle ki bu tartışma boyutlar oldukça derin iddialar ile devam etmektedir. Çevre ve doğa şartlarına gerçekten de insan müdahalesi yapmak mümkün oluyor mu? Son 50 senedir tartışma boyutu hız kazanmış olan bu konu birçok ülkeler arasında devam etmekte ve büyük mesafeler kat etmiş durumdadır.
İklimi değişikliğini etkileyebilme deneylerine ilk olarak Amerikalı matematikçi olan Jon Neumann olmuştur. Soğuk savaş zamanlarındaki dönemlerde iklim savaşı yöntemlerine başvurulmaya başlanmıştır. Çevre şartlarına müdahale edebilme teknikleri ise Amerika ordusu tarafından uygulanmaktadır. Haarp programı yıldız savaşlarının bir parçası olarak geliştirilmektedir. Programın en önemli özelliği ise atmosfer tabakasından işletilmekte olan ve dünyanın bütün bölgelerinde tarımsal ve çevreyle ilgili sistemleri etkileyebilme gücü olan kitle imha silahıdır. Savaşan güçler arasında bu denli önemli bir silaha sahip olunmasının büyük bir avantajı bulunmaktadır. Düşmanlara zor durumlar yaşatmak adına elde birçok seçenek ve imkân bulunmaktadır. Bunlar fırtına, sis, yağmur, sel, kasırga ve deprem gibi doğal afetlerdir. Diğer taraftan iklim değiştirme teknolojileri ile iç ve dış güvenlik alanlarında önemli bir parça haline gelerek uzaydan hava şartlarını etkileyip yapay iklimlerin yaratılması söz konusu olmaktadır.
Birleşmiş milletler 1977 yılında konu ile ilgili olarak iklim değiştirmeye yönelik tehlikeli çalışmaların yapılmaması konusunda bir anlaşmayı kabul etmiştir. Bu teknoloji le dünya yapısının değiştirilmesi, bitki ve su örtüsünü veya atmosferi ya da uzay yapısını değiştirme gibi çalışmaların engellenmesini istemiştir. Bu anlaşma 1977 senesinde Rio de JAnerio da dünya zirvesinde yinelenmesi ile birlikte askeri amaçlı kullanım konusu bir tabu haline dönüştürülmüştür. Fakat Amerika bu anlaşma ve hususları hiç dikkate almayıp hala günümüzde de bu konu hakkında çalışmalarını vazgeçmeyerek sürdürmeye devam etmektedir.
Haarp teknolojisi 1992 yılı itibari ile ortaya çıkmaya başlamıştır. Alaska’nın Gokona yöresinde yüksek frekanslı radyo dalgaları ile atmosferin üst tabakalarına yoğun bir enerji gönderme gücüne sahip ve aynı zamanda enerji alan yüksek frekanslı antenlerden oluşmaktadır. Bu programın finansmanı ise ABD hava kuvvetleri komutanlığı, donaması ve yüksek düzeydeki savunma ve araştırma proje ajansları tarafından sağlanmaktadır.
ABD kaynakları bu konu hakkında yapmış oldukları açıklamalarda ise atmosferin üst düzeylerinde küçük değişikler meydana getirmek gibi masum bir proje olduğunu söylemektedir. Fakat bu konu hakkında uluslararası halk sağlık enstitüsü tarafından yapılan açıklamaya göre atmosfere çok yüksek derecede zarar verildiğini dile getirmektedir. Örnek verilecek olursa radyo iletişim hatlarını kırabilmek adına silah üretimini gerçekleştirmek yine bu proje ve program kapması içerisinde yer almaktadır. Roket ve uzay gemilerine yerleştirilen aletler ile elektrik ağların çok büyük hasarlara yol açacak bir silah oluşturmak ta yer almaktadır. Yine aynı şekilde petrol ve gaz hatlarında ciddi hasarlara sebep olarak akıl sağlığını dahi etkileyebilecek silah oluşturmak yine programda yer almaktadır. Dolayısıyla insanlığın büyük bir tehlike ile karşı karşıya olduğu gerçeği aşikâr olmakla birlikte feci durum akıl almaz boyutlardadır. Bu tip silahların üretimi eğer gerçekten de hayata geçecek olursak ABD ülkesi dünya üzerinde büyük zararlara neden olacaktır. Başka ülkelerine ekonomisine direkt olarak zarar verecektir. Tarımı ve eko sistemi etkiler nitelikte bir amaç ortada olduğunda dünya üzerindeki birçok coğrafyada istenilen anda tarıma müdahale ederek kendine bağımlı hale getirebilir.
YORUM GÖNDER