İnsülin Direncine Karşı Beslenmede Nelere Dikkat Edilmeli ?
İnsülin; Kas, yağ ve karaciğer gibi kan şekerini kullanmakta olan dokulara şekerin alınması ve aynı zaman da kullanılmasını sağlayan, pankreas tarafından salınan bir hormondur. Dokularda insülin direnci bulunuyorsa şekerin dokulara alınması, kullanılması ve aynı zamanda yakılması zor olur. Bu durum vücutta daha çok insülin salınmasına neden olur. Pankreas bu nedenle daha çok insülin salarak şekerin dokular tarafından kullanılmasını sağlamak adına adeta çift mesai yapar. Aşırı olarak salınan insülin ise açlık hissine, daha fazla yeme ve atıştırmaya sebep olarak bir kısır döngü oluşmasına neden olur. Bu durumun gelişmesi ile hem insülin rezervini azaltır hem de kanda dolaşmakta olan aşırı insülin miktarı hipertansiyon, obezite, ateroskleroz gibi kronik hastalıkların meydana gelmesi için uygun bir ortam hazırlar.
Sağlıklı olan bir beslenme programında basit çay şekeri içeren bütün gıdalar, işlenmiş yiyecek maddeleri bunlara işlenmiş et ve et ürünleri de dahil, hazır olan meyve suyu ve içecekler, beyaz unla yapılan hamur işleri, hazır gıdalar kesinlikle yer bulamaz. Öncelik olarak doymuş yağ oranı yüksek besinler yerine, mutlaka çoklu doymamış yağ içerenler tercih edilmelidir örnek olarak tereyağı yerine sıvı zeytin yağının tercih edilmesi gibi. Gün içerisinde ne tüketilirse tüketilsin miktarı kesinlikle azaltılmalıdır.
Yemekler çok lezzetli olarak pişirmek yerine öncelik olarak sağlıklı pişirme yolları seçilmelidir. Kızartma sebzeler yerine, çiğ veya haşlanmışı tercih etmek, yemeklere çok daha az tuz, baharat katmak, yağ, meyve suyu yerine su ve meyve tüketmek, beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği yemek kalori alımını azaltmak için önemli olan bazı ipuçları olabilir. Aynı zamanda sadece bir tür gıda ile beslenerek yapılan programları doğru olmadığını söylemeliyiz. Bu tür zayıflama programları bazı vitamin, element eksikliklerine davetiye çıkaracakları bilinmelidir. Sağlıklı olan besinlerden azar azar tüketmek çok daha uygun beslenme şekli olacaktır. Her öğün içerisinde mutlaka salata ve az yağlı yoğurt bulunmalı, öğün öncesi yada esnasında su içmekten kesinlikle kaçınmamalıdır. Yemekleri sofraya büyük kaplar içerisinde değil yiyeceğiniz kadarını getirmeli, hızlı hızlı yemek yerine, lokmaları daha fazla çiğneyip yavaş yemek yenme tercih edilmelidir.
Bunun için kendinize 10 maddelik bir plan uygulayabilirsiniz.
- Sabahleyin ve öğlenleri kuvvetli, akşamları oldukça hafif yiyin.
- Sık sık ve az az yiyin.
- Kahvaltınızı ve akşam yemeklerinizi erken saatlere kaydırın.
- Yatmanızdan ortalama olarak 2-3 saat önce bir şeyler yiyip içmeyi kesinlikle bırakın.
- Karbonhidrat grubu olan besinleri çok daha az yiyip için.
- Daha fazla acı sirke, limon ve baharatlardan, doğal olan otlardan taze nane, maydanoz, tarhun, kekik, fesleğenden yararlanın.
- Sebze ve meyvelerden oluşan bir beslenme planı hazırlayın ama meyveyi kesinlikle abartmayın.
- Tam tahılları yani öğütülmemiş, kepekli olan tahıllar ve bunun yanı sıra baklagilleri sofranızdan eksik etmemeye özen gösterin.
- Beyaz ekmeği mutlaka azaltın, beyaz pirinçten mümkün olduğunca uzak durun. Beyaz un ile yapılan her türlü yiyeceği kendinize sınırlayın.
- Şeker eklenmiş olan içeceklerden kola yada gazoz, kafeinli olan içeceklerden, hazır olan meyve sularından özellikle de meyve konsantrelerinden, krema, kaymak, mayonez ve benzer türevlerinden uzak durun.
YORUM GÖNDER