Ülkemiz de iş bulmak çok büyük bir sorundur. Son rakamlara göre çalışan nüfus içerisinde işsizlik oranı %10 üzerinde olduğu açıklanıyor. Bu gerçekten çok yüksek bir orandır. Ancak bu sorunun tam olarak çaresini bulabilen ülkelerden birisi değildir. İstihdam arttırmak için yapılan çalışmaların yanı sıra birçok konuda makineleşmenin sürekli olarak artış göstermesi, köyden kente göçün bir türlü önüne geçilemiyor olması da işsizlik sorununun sürekli olarak artış göstermesine neden olmuyor. İş arayan grubun içerisindeyseniz ya da ülkemiz de ki bu işsizliğin nedenlerini öğrenmek istiyorsanız bu yazımızın dikkatli bir şekilde okumanız sizin için faydalı olacaktır. Şimdi sıra ile bu konular hakkında başlıklar ile açıklamalarını yazalım.
İşverenin Talebine Uygun Elemanın Olmaması
İşverenler işçi bulamadıklarından şikayet ederken, bir çok insandan işsizlikten bahsetmektedir. Bu konuda iki tarafında arasında büyük bir uçurum bulunmaktadır. Çünkü işverenlerin yeteneklere sahip işçiler bulma konusunda büyük bir sıkıntı yaşadıklarını söyleyebiliriz. Bunun en büyük nedeni ise eğitim ve tecrübe kazandırma konusunda büyük bir eksiklik yaşandığını söyleyebiliriz. Bu da işverenler tarafından talep edilen becerilere sahip olmadıkları anlamına geliyor. Bu durumu çözmek aslında devletimizin elinde olan bir durumdur. İşverenler ile konuşarak gerekli eğitim alanlarında onların istediği kalifiyede eleman yetiştirme programları başlatılabilir. Bunlar kredi ve burs desteği ile daha doğru şekilde yönlendirilerek hayata geçirilebilir. Bu da daha kolay yoldan istihdam sağlanmasını sağlıyor. Birçok insanımız bu durumun düzeltilememesi yüzünden gereksiz eğitim yüzünden işsiz bir şekilde ortada dolaşmaktadırlar.
Yasal Düzenlemeleri Ağır Olması
Devlet işsilerin maaşları ve sigortaları konusunda zorlu yasalar ortaya çıkarıyor. Bu da işsizlik sorununa bir nebze olsun yardım ediyor. Asgari ücret tutarı işsiler için az bulunurken işveren ise bir işçiye sadece asgari ücret ödeyerek kurtulamıyor. Zorunla mesai ödemeler, gelir vergisi ödemeler, sağlık hizmetleri desteklenmesi, işsizlik sigortası ödenmesi gibi birçok kalem daha o maaşın üzerine ekleniyor. Günümüzde en düşük asgari ücret 1400 TL’iken bunun işverene maliyeti 2500 TL üzerine çıkıyor. Yapılan çalışmalar ile son yıllarda işsizlik ödemeleri ve sigorta primlerinin büyük bir kısmı kısa bir sürede olsa devlet tarafından karşılanıyor. Bu kiralık işçi kavramını ortaya çıkarmış olsa da belirli bir süre insanların çalışmasına ve bu sayede daha çok deneyim kazanmalarına yardımcı oluyor. Bu maliyetlerin karşılanmasının zor olması nedeniyle birçok şirket tecrübesiz kişilere iş vermekte genelde olumsuz bir tutum içerisine giriyor. Çünkü o işi öğrenene kadar büyük bir maliyet ortaya çıkmış olacaktır. Kalifiye elemanda her zaman bulunmadığı için işsizlik durumu her zaman artarak devam etmektedir.
Ekonomik Belirsizlikler ve Finansal Krizler
Ülkemiz ekonomisi geçmiş dönemlere nazaran son yıllarda belirli bir istikrar kazanmayı başarmıştır. Ancak tam da net bir durum söz konusu değildir. Etrafımız da ki ülkelerde yaşanan ekonomik sorunlar ve savaşların ekonomimizi büyük ölçüde etkilediğini söyleyebiliriz. Az da olsa bizi etkileyen bu durum işsizlik oranını da etkilemektedir. Bu durumun düzelmesinin zor olduğu önemli ekonomiciler tarafından söylenmektedir. Devletin bu durumlarda kontrol noktası olmak yerine denetleyici bir kurum durumuna gelmesi ve insanların yanlış yapmalarının önüne geçmesi için gerekli kuralları alması konusunda çalışması önemli olacaktır. O nedenle dikkatli hareket edilmeli ve kararlar en doğru şekilde verilmelidir. Bu detayların hepsi bir araya geldiğinde ülkemiz de işsizlik oranı ortaya çıkıyor. Bu durumun önüne geçmek için en kısa sürede doğru kararların alınması gerekiyor.
YORUM GÖNDER