Ruh ve Beden Sağlığı Açısından Ağlamanın Faydaları Nelerdir?

Son zamanlarda ne zaman sessiz bir şekilde ya da hıçkıra hıçkıra ağladığınızı hatırlıyorsunuz? Yoksa siz de ağlamakta zorluk çeken insanlardan mısınız? Eğer öğle birisi iseniz ağlamanın faydalarını öğrenmeniz gereklidir. Ağlamanın ruh ve beden sağlığı açısından faydalarını sizlerle paylaşacağız. İhtiyaç duyulduğunda ağlayarak faydalarından nasibinizi alabilecek veya kendinizi ağlamak adına tutmamaya karar vererek rahat bir biçimde ağlayabileceksiniz.

Ağlamanın sağlık açısından öncelikle stresi azaltarak insana bir rahatlama verdiği düşünülmektedir. Ağlama olayı strese bağlı olarak kimyasalların vücuttan atılmasına yardımcı olmaktadır. Bunun sayesinde ise kişi kendini rahatlamış olarak hissetmektedir. Vücut içerisindeki zehirli maddelerin atılmasına fayda sağlamakla beraber zor durumlar ile başa çıkmakta yardımcı olmaktadır. Hisleri dışa vurmak faydalıdır ve eğer hislerin içeride birikmesine izin verilirse bu durum insanı hem bedeni ve hem de ruhsal açıdan etkiler. Ağlamak etraftaki kişiler ile daha güçlü bağ kurmanız adına fayda sağlamaktadır. Eğer ağlar iken yanınızda sizi önemsemekte olan birileri var ise bu açık davranışınız onun hoşuna gidecek ve yardım etmeye çalışacaktır. Hisler ile yüzleşerek daha ileri gidebileceksiniz. Diğer bir ifade ile geçmiş ile ne kadar hızlı bir şekilde yüzleşme yapılır ise daha iyi bir geleceğe de o kadar hızlı bir şekilde adım atılabilir. Bu nedenden dolayı hislerle yüzleşmek ağlamaya yol açacaksa hiç geri durmamak gereklidir ve faydalıdır. Fiziksel olarak gözyaşları kurumuş olan gözlerin nemlenmesine fayda sağlayarak gözlerin fonksiyonlarını daha sağlıklı bir şekilde yerine getirmesini sağlar. Ağlamak ile gözlere kaçan iritanların gözden atılmasına fayda sağlamış olursunuz. Ağlamak aynı zamanda kalp, damar, mide kemik veya kaslar ile ilgili rahatsızlıklara sebep olacak hormonların vücuttan atılmasına yardımcı olmaktadır. Bu nedenle de ağlamak bu çeşit rahatsızlıklar açısından fayda sağlamaktadır.

Ağlar iken gözlerden yaş gelmesi ile birlikte burunda akmaya başlar. Bu nedende dolayı ağlar iken burunda yer almakta olan iritan ve bakteriler dışarı atılmaktadır. Gözyaşının anti bakteriyel özellik taşıması ile birlikte gözde oluşabilecek enfeksiyonların da önüne geçilmektedir. Ağlamak ile birlikte endorfin salgılanarak mutluluk hormonunda artış sağlanır. Endorfinin başka bir etkisi ise ağrıları hafifletme özelliğine sahiptir. İnsanların %88 kadarı ağladıktan sonra kendilerini çok iyi hissediyor iken yaklaşık %12 si ise ağlama sonrası kendini kötü hissederler. Ergenlik çağına kadar ağlama seviyeleri cinsiyete göre çok fazla farklılık göstermemektir. Testosteron hormonu erkeklerde ağlamayı azaltıyor iken östrojen ve prolaktin ağlama eğilimini artırmaktadır. Erkekler terleme ile beraber duygusal stres sonucunda toksinlerin vücuttan atabilmektedir. Erkeklerin kadınlara oranla daha yüksek terleme seviyesi bulunmaktadır.

Çocuklara her ne kadar cesur ol ve ağlama denilse de ağlamak acının hafiflemesine yardımcı olduğundan dolayı bu kavram yanlış bir kavramdır. Ağlamanın bunca faydasına rağmen ağlamak her zaman da iyi bir şey değildir ve depresyon doğrum sonrası depresyon gibi ciddi sorunlara yol açabilmektedir. Ayrıca ağlamanın iyileştirici etkisi de bulunmaktadır fakat herkes için bu durum geçerli değildir. Araştırmacıların yapmış oldukları çalışmalara göre ruh hali değişken olan kişiler ağladıktan sonra kendilerini çok daha iyi hissetmemektedirler. Eğer sürekli ağlamakta iseniz ve kendinizi kötü hissetmekte iseniz bu durum sizin için iyi değildir ve profesyonel desteğe ihtiyacınız olabilir. İstatistiklere göre insanların yaşamları boyunca yaklaşık 95 litre gözyaşı döktüğünü göstermektedir. Bu ise 10 kovaya denk gelmektedir. Hayvanlar bile ağlayabilmektedir. Öyle ki hayvan terbiyecileri kızdığı genç bir filin gözyaşına boğulduğunu belirtmektedir. Ağlamak konusunda en eski edebi bulguya göre Gılgamış destanında rastlanmaktadır. Bu destanda karamsarlık içerisinde olan Gılgamış aşırı şekilde gözyaşı dökmektedir.