Uzay Ekonomisinde Yatırım Nasıl Yapılır?
İnsanlık tarihi boyunca gökyüzüne hayran olarak yaşadı. Teknolojinin bu kadar gelişip insanların uzaya çıkmasından çok önce daha gök den gelen birçok şey hakkında efsaneler anlatılmış. İnsanlığın sonu merak konusudur. Dinine bağlı olan insanlar günün birinde kıyametin geleceğine ve bizi dünyaya gönderen yaratıcının tekrar bizleri yanına alacağını kabul ediyor. Bazıları ise sonuna kadar bu işin sonunu bırakmak istemiyor. Belki de yaratıcımız bizden bunu istiyor. Bu soruların cevabını bilme şansımız. Yok her şeyi yaşayıp göreceğiz. Bakalım filmlerde izlediğimiz uzay zaman evreninde bizim gibi başkalarının da olup olmadığını görebilecek miyiz? Bunu niçin bazılarımızın zamanı olacak bazılarımızın da olmayacaktır. Ölümden sonrasını bilemeyen bir canlı için çok güçlü iddialara sahibiz.
Neyse bizim amacımız felsefe yapmak değil amacımız son yıllar artan uzay yarışında gelinen son durumu sizlere aktarmak ve uzayda yatırım nasıl yapılır sorusuna cevap vermek istiyoruz. Amerika’nın önderliğinde birçok ülke uzayın daha derinlerini keşfetmek için çalışıyor. Amerika, Çin, Rusya, Japonya ve Hindistan şimdiden uzayı parsellere ayırmış durumda gibi duruyor. Uzay yarışı bundan çok önce başladı. İlk rekabetin tohumlarını şimdi isim değiştirerek devam eden SSCB’in 1957’de attığı ilk uydu ateşledi. Neredeyse 60 yıl geçmesinin ardından birçok ülke uzaya kendi uygusunu göndermek için harekete geçti. Hatta çok sayıda özel şirket bile kuruldu. Bu şirketler uzay otobüslerini oluşturdu ve uzaya gitmek isteyen insanlara koltukları çoktan sattılar. Ancak şimdiye kadar o şekilde bir haber almadık.
Uzaya Gitmekteki Asıl Amaç nedir?
Ülkeler arasında uzaya gitme yarışında ki asıl amaç insanlığa yeni yaşam alanları bulmak mı yoksa uzayda bulunan değerli ürünleri dünyaya getirerek dünyada ekonomik üstünlük kazanmak mı? Şu an için görünen ikincisi gibi duruyor. Yapılan çok sayıda araştırma, insansız olarak gönderilen uzay araçlarının yanında getirdikleri maddelerin incelenmesi sonucunda uzayda bulunan madenlerin dünyada olanlardan daha değerli olduğunu keşfedilmesine neden oldu. O nedenle ülkeler hem bünyelerinde bulunan şirketleri hem de kendileri çoktan uzayda maden çıkarmak için hazırlıklar yapmaya başladı. Bu madenleri dünyaya getiren ve işlemeyi başaran devletler tahmin edilenden daha güçlü hale gelecekler. Ve bu sayede ekonomilerine inanılmaz bir katkı sağlayacak. Çünkü tekel olmak bunu sağlamaktır. 2013 yılında uzay ekonomisi konusunda yapılan araştırmalarda günümüzde uzaya harcanacak paranın 500 milyar dolar civarı olacağı tahmin edilmişti. Bu rakamların çoktan geçildiğini söyleyebiliriz. Bunun nedeni olarak da Rusya ve Amerika haricinde diğer oyuncularında uzaydan pay almak için çalışmalar yapmasına bağlayabiliriz.
Bu konu o kadar önemseniyor ki ülkeler arasında 1979 yılında Ay anlaşması imzalandı. Bu anlaşmaya göre uzayda yaşanabilecek anlaşmazlıklar da kararı uluslar arası topluma bırakılması kararlaştırılıyor. Ancak o yıllarda bu anlaşmayı Amerika, Rusya, Çin, Hindistan ve Japonya gibi dünya ekonomisine yön veren ülkeler bir şekilde kabul etmediler. Kabul eden ülkelerin tahmin edeceğiniz gibi ekonomik olarak uzayda yarışacak güçleri yok.
Bir de ülkeler arasında imzalanan Dış Uzay Anlaşması var. Bu anlaşma geçerliliğini günümüzde korumaya devam ediyor. Anlaşmada ki detaylarda yapılan keşifler tüm dünya için yapılıyor. Her ülke uzayda istediğini yapmakta özgür ancak bir yere sahip olamıyor. 1967 yılında yapılan bu anlaşma uzay hukukunun temelini oluşturuyor.
Size uzayda yatırım nasıl yapılırın cevabını vermeye çalışacaktır. Ancak günümüzde şu an için tek yapabileceğiniz uzay araştırmaları yapan şirketler arasında borsada işlem görenlerin hisselerini satan alabilirsiniz. Bunun için en bilinen şirket olan SpaceX’i araştırmanızı tavsiye ederiz.
YORUM GÖNDER